Bildiğimiz gibi geçtiğimiz ay dünya Norveç'teki katliamla sarsıldı; 32 yaşındaki Anders Breivik Partisi'nin gençlik kampına düzenlediği saldırıda yarım saat içinde tam 76 kişiyi katletti.

   Breivik tarafından yazıldığı düşünülen 1500 sayfalık bir metin, saldırıdan saatler önce internete koyuldu.Metin saldırının yıllardır planlandığına dair ipuçları içeriyor.

   Breivik, Facebook sayfasında kendisini 'Hristiyan, muhafazakar ve milliyetçi' olarak nitelendiriyor.Yerel medya kendisinin, aşırı sağcı gruplarla ilişkisi olduğunu ileri sürüyor.

   Ve yine Facebook'taki sayfasında, Call of Duty ve GTA oynadığı yazıyor.

   Peki onca ipucu varken bir kısım Türk basın organı ne yapıyor?Hepimizin Facebook profilinde yer alabilecek "Call of Duty ve GTA oynuyorum" ibaresini çekip "Oyunlar şiddete mi yöneltiyor" gibi sansasyonel manşetler atıyor ve aciz duruma düşüyor.Evet, bir gazeteci her şeyi araştırabilir, araştırmalıdır da...Ama "ŞİDDET" gibi kritik bir kavramı -sadece- "oyun" başlığı altında araştırmak da nesi?Şiddet gibi kapsamlı bir konu, nasıl olur da sadece oyunlarla bağdaştırılır?Aynı basın neden birbirinin kopyası, ikinci sınıf ve şiddet içeren dizilerden, bu dizilerin insanları şiddete yönelttiğinden bahsetmiyor da oyunlardan bahsediyor?

   Biz hiçbir mecrada şiddetin körüklenmemesinden ve bu konuda yapılabilecek her şeyin yapılmasından yanayız ama bu kavramla yanyana getirilecek tek şey oyunlar değil; olmamalı.Eğer şiddetten bahsedilecekse dizilerden de, filmlerden de, hatta şarkılardan da bahsedilecek.

   Ama ben bir oyun delisi olarak oyunların günah keçisi yapılmasına izin veremem, vermem.

   NOT: Böylesine kritik konularda sadece oyunların değil, hiçbir şeyin tek başına günah keçisi yapılmasını tasvip etmiyorum!..